Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Uyguladığı SEAD ve DEAD operasyonları




  Bildiğiniz üzere Türkiye Bahar Kalkanı harekatını başarıyla icra etmeye devam ediyor. Harekatta büyük oranda ateş destek vasıtaları ile hava kuvvetleri üzerinden ilerliyor. Harekatta Koral elektronik harp sistemi adından sıklıkla söz ettiriyor. Özellikle Koralla birlikte  İhaların HSS'lere (Hava savunma sistemi)  karşı kullanılması ile Türk Hava Kuvvetleri SEAD ve DEAD kabiliyetlerini ortaya koydu


   Peki nedir bu SEAD ve DEAD

   SEAD(Suppresion of Enemy air Defence) kısaca düşman hava savunma sistemlerini köreltme veya yanıltma amaçlı yapılan her türlü harekattır. Koral ya da Hava-Soj gibi platformların  düşman radarıyla aynı frekansta çok güçlü sinyaller yayması ile  radarın yeteneklerinin köreltilmesi şeklinde yapılabilir. Bunu önceki yazımdaki fener örneğiyle açıklarsak karanlık bir odada fenerle düşmanınızı ararken karşı tarafın bir anda çok güçlü bir projektörü gözünüze tutmasına benzetilebilir.


Pantsir-s1 in operatörü son anlarında büyük ihtimalle böyle bir ekrana bakıyordu

 
  Bunun dışında anti-radyasyon füzeleri de SEAD operasyonunda sıklıkla kullanılır. Anti-radyasyon füzelerini ateş böceklerine benzetebiliriz. Düşman hava sahasına bırakılan anti-radyasyon füzeleri düşman radarlarından gelen sinyalleri takip ederek sinyalin kaynağını yok etmek için üretilmiş füzelerdir. Doğal olarak radarlarını kaybetmek istemeyen düşman , radarlarını açmaya çekinecek ya da aktif radarlarının yok edilmesi ile hava savunmasında oluşacak büyük zafiyetlere katlanacaktır.
Türkiyenin elindeki adı F-4 lerle anılan agm 88b harm füzeleri anti-radyasyon füzelerine örnek gösterilebilir


 
Uçağa takılı şekilde bir Agm 88b Harm füzesi
   


      DEAD(Destruction of Enemy air Defence) DEAD ' ın SEAD dan farkı SEAD da amaç düşman hava savunmasının radarlarını yok ederek ya da elektronik saldırıya maruz bırakarak köreltmek veya yanıltmak iken DEAD ' da amaç düşman hava savunma sistemini tümden yok etmektir.


   Şimdi gelelim Suriyede TSK'nin icra ettiği operasyonlara. Bahar Kalkanı Harekatında Türk Hava Kuvvetleri savaş tarihine geçecek bir olaya imza attı. Suriye hava savunma sistemleri Türk tarafından gelen yoğun elektronik saldırı sonucunda köreltildi. Sonrasında ANKA-S silahlı insansız hava aracımız Pantsir-s1 sistemini gene yerli üretim MAM-L mühimmatıyla imha etti. Böylece bir hava savunma sistemi ilk kez bir insansız hava aracından atılan bir mühimmatla imha edildi

 
SİHA larda kullanılmak üzere tasarlanmış 8km menzilli yerli üretim MAM-L mühimmatı





Suriyede imha edilen Pantsir-s1 HSS 

 
       Pantsir - s1 HSS rus üretimi hem güdümlü füze hem makinalı top kullanan modern bir hava savunma sistemidir. Asıl amacı S-400 ve S-350 gibi ana hava savunma sistemlerini ya da kritik tesisleri alçak ve orta irtifadan gelebilecek  saldırılara karşı korumaktır. Bu olaydan sonra çeşitli sitelerde ( kesinlikle ekşi sözlük değil) pantsir sistemine denmedik laf bırakılmamıştır. Burada belirtmek isterim ki dünya üzerindeki neredeyse hiçbir hava savunma sistemi kendi başına çalışmak üzere tasarlanmadığı gibi mükemmel de değildir. Pantsir hava savunma sistemi saldırıya uğradığı sırada çok yoğun bir elektronik karıştırma söz konusuydu. Her ne kadar elektronik saldırıya karşı dirençli olma 21.yy hava savunma sistemlerinde hayati bir özellik olarak öne çıksa da şu anda         ne  S-400  ne Patriot ne de öbür sistemler size elektronik saldırıya karşı yüzde yüz garanti vermez. İleride EEC(Elektronik Karşı Önlemler) ve ECCM(Elektronik karşı-karşıönlemler) hakkında kapsamlı bir yazı yazacağım. Fakat şu anda bu olay her ne kadar Pantsirin hanesine bir eksi olarak yazılsa da Pantsir için hiçbir işe yaramayan bir sistem demek büyük haksızlık olur.

      Unutulmamalıdır ki hava savunma sistemleri tek başına kullanılmak üzere değil diğer birimlere entegre bir şekilde çalışmak için  tasarlanmışlardır. Bu örnekte Türk ordusunun silahlı insansız hava araçları ve elektronik harpteki yeteneğinin yanı sıra Suriye ordusunun oturmamış askeri disiplininin ve ihmalinin de büyük önemi vardır. Türkiye de bir ara S-400 hava savunma sisteminin tamamlayıcısı olarak Pantsir-s1 sistemini almayı düşünüyordu. Aynı sistemin Türkiye'nin ya da Rusya'nın elinde önemli bir kuvvet çarpanı haline geleceğini unutmamak gerekir.

     

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evrimsel Biyoloji Öğrenmek Bize Ne Kazandırır?

Covid-19 Kapitalizmin Sonunu Getirecek Mi?

SOSYOLOJİ NEDİR

Eşcinsellik Üzerine

İnsanların Evrim ile İmtihanı