Küresel Isınmanın Sorumlusu Kim? Bireyler Mi Yoksa Fabrika Sahipleri Mi?
Öncelikle bu yazıyı yazmadaki amacım, insanlar arasındaki
farkındalığı biraz daha artırmak. Birçoğumuz küresel ısınmanın ne olduğunu ve
sonuçlarını biliyoruz. Dünyamıza, ekosisteme ve doğaya ne derece zarar
verdiğini ve vereceğini, önümüzdeki 100 yıl içerisinde havanın 6 derece
ısınabileceğini ve bu ısınmanın sonucu buzulların eriyeceğini, deniz
seviyesinin yükseleceğini ve tüm dengenin alt üst olacağını biliyoruz lakin
birçoğumuzun umurunda bile değil bu durum.
Gelecekte olacakları nokta atışı ön göremesek de en azından varsayımlar üzerinden tahminlerde bulunabiliyoruz. Bu tahminlerimiz gerçekçi ve mantıklı tahminler olsa da, birçok insan bunu görmezden geliyor (çoğu zaman buna ben de dahilim).
Gelecekte olacakları nokta atışı ön göremesek de en azından varsayımlar üzerinden tahminlerde bulunabiliyoruz. Bu tahminlerimiz gerçekçi ve mantıklı tahminler olsa da, birçok insan bunu görmezden geliyor (çoğu zaman buna ben de dahilim).
Küresel ısınmayı biraz daha detaylıca düşündüm ve
sorumlularını bulmaya çalıştım. Bir yandan “tüm insanlık sorumlu” düşünceleri
kafamın içinde yer alırken, bir yandan da “dünyada birçok fabrika var ve bu
fabrikalar atıklarını doğaya salıyor ve kirletiyor” diye düşünerek, içtiğim
sigaranın bu olay karşısında doğaya ne kadar zarar verebileceğini düşündüm. Aslına
bakacak olursak, içtiğim sigara fabrikaların verdiği zarar yanında doğaya
hiçbir zarar vermiyor, bundan emin oldum. Peki, sahiden bir tek fabrika
sahipleri mi sorumlu? Eğer fabrikalar doğaya bu kadar zarar veriyorsa neden
hala çalışmaya devam ediyor?
Aslına bakarsak, kanaatim yine tüm insanların sorumlu
olduğunda. Her ne kadar sorumluluk eşit derecede dağılmasa da, birçoğumuza bu
sorumluluk yüklendi. Objektif bakacak olursak, motorlu taşıt kullanan bir
birey/ailenin bu işte benden daha fazla payı vardır. Ben sigara içiyorsam benim
de (diğerlerine nazaran az da olsa) bu işte payım vardır.
Sigara kullanmayan veya doğayı kirletmemeye özen gösteren
insanlar sorumlu mudur peki? Aslında bu günlerde onların da sorumlu olduğunu
söyleyebiliriz. Covid-19 günlerinde normal zamanlardan daha fazla dezenfektan
ve kimyasallar kullanıldığı için, doğaya bunlar da maalesef zarar veriyor. Doğaya
adapte olmuş bir sapiens türü olarak, doğaya bu denli acımasızca ve bilinçsizce
zarar veriyor oluşumuz, elbette insanı düşündürüyor.
Bildiğiniz gibi, ortada bir sorun var ise, öncelik bu sorunu
tespit etmek olmalıdır. Sorunu tespit etmeden herhangi bir çözüm bulma
arayışımız, sonuçsuz kalacaktır. Biz bireyler olarak duyarlı davrandığımızda, o
fabrika atıklarının veya motorlu taşıtların verdiği zarar elbette
azalmayacaktır. Fakat bizler duyarlı olup sonraki jenerasyona bunu
aktarabilirsek, muhtemelen topu direkten çevirebiliriz. Bizden sonraki nesil de
kendisinden sonraki nesle bu duyarlılığı ve farkındalığı kazandırdığı vakit,
işte o zaman her şey daha sağlıklı olabilir.
Farkındalık kazanan yeni nesil, doğaya zarar vermeyecek ve
atıkları geri dönüşüm olarak kullanabileceğimiz yeni sistemler geliştirebilir.
Tüm canlıların yararına yeni uygulamalar hayata geçirebilir. Tüm milletlerde
geçerli olan bir durum da vardır ki, devletin yüksek kademelerinde mevki alan
yeni jenerasyon bu yetkilerini dünya çapında farkındalık kazanma yönünde
kullanabilir.
Aslında işin özü farkındalıkta bitiyor. Farkındalık ise
eğitimle meydana geliyor ki, bu da olayın kilit noktası elbette. Eğitim olmayan
bir bölgede/ülkede insanlar çöplerini de, çekirdek kabuklarını da, sigara izmaritlerini
de sokağa atar. Bu eğitimsizleri uyardığınız zaman ise “ya abi ben çöp atmasam
çöpçüler nasıl işini yapacak!” diyerek işin içinden çıkmaya çalışırlar ve bunu
kendilerine haklı bir sebep olarak görürler. Bu sebepledir ki, eğitim eğitim
eğitim…
BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR/Mustafa Kemal Atatürk
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.