Eşcinsellik Üzerine

Birçok toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da eşcinsellere yönelik garip bir önyargı bulunmakta. İnsanlar eşcinsel bir bireyle karşılaştıkları zaman, tuhaf bir şekilde yadırgıyorlar. Sosyal medyada LGBT+ ile ilgili bir TT açıldığı zaman, bir kesim insan eşcinsellere hakaret edebiliyor. Eşcinsel bir birey darp edildiğinde, kimi zaman darp eden kişi herhangi bir ceza almayabiliyor ve toplumun bir kesimi tarafından “oh iyi olsun, hak etmiş!” gibi insanlık dışı tepkilere maruz kalabiliyor.

Sahi niçin böyle? İnsanlar neden tek cinsel yönelimin heteroseksüellik olduğunu zannediyorlar? Kendi cinsel yönelimlerinin dışında kalan cinsel yaşam tarzlarını kabul etmekte neden bu kadar zorlanıyorlar? Bu çağdışı önyargılar ne zaman son bulacak?

Eşcinsellere yönelik hakarette bulunan insanların en azından bir kısmının, esasında eşcinsel olduğunu; ama bunu toplum baskısı sebebiyle kendilerine ve etraflarındaki insanlara itiraf edemediklerini düşünüyorum. Toplum baskısına yenik düşen ve hayat tarzlarını “toplumun normallerine” göre belirleyen bu insanlar, toplum baskısı karşısında dik durmuş eşcinsel bireylere hunharca saldırabiliyorlar. Sırf kendileri bunu yapmaya cesaret edemedikleri için eşcinsellere derin bir kin ve nefret besleyip, yeri geldiğinde de bunu sözlü veya fiziki şiddete dökebiliyorlar. Yani bu hakaret eden insanların bir kısmı, esasında aşağılık kompleksine sahip ve kendisini gerçekleştirememiş/ortaya koyamamış zavallı insanlardan oluşuyor.

Bir kısım homofobikler var ki, bunlar tamamen şahsi inançlarına esir olmuş durumdalar. Kendi dini/kültürel ön kabulleri sebebiyle, hiçbir temele oturtmadan, sadece ve sadece “yanlış” diyerek eşcinselliği kendilerince “lanetleyen” kişiler… Bu insanlar, eşcinsellik hakkında ne bir bilimsel araştırma yapar, ne de “dur şu neymiş, ne değilmiş” diye üzerinde düşünüp tartışmaya cesaret eder! Tek söyleyebildikleri “benim inancım/kültürüm bunu reddediyor, bu lanetlenmiştir!” diyerek ahmakça ve aptalca bir önyargı çukuruna kendilerini gömerler. Bu gibi insanlar, akıllarını, inançlarına/kültürlerine teslim etmiştir.

 

Glaad

Toplumların, en azından bir kesiminin eşcinselliği kabul edememesinin bir sebebini de insanların dediğim dedik kafasında olmalarına yoruyorum. Eğitimsiz, cahil ve yobaz insanlar, kendilerine ne kadar bilimsel ve temelli anlatırsanız anlatın, tek yaptıkları, ezberlerini tekrar etmek oluyor. İşte bu cahil ve yobaz kesimin yetiştirdiği çocuklar da, bu dediğim dedik kafasında yetişiyorlar. Kendileri bir şeyler ezberliyorlar ve kimin ne dediğini, ne hakkında konuştuğunu anlamadan, dinlemeden sadece ezberlerini tekrar ediyorlar.

 

NewsWeek

Bu gibi insanlarla sosyal medyada veya yüz yüze tartışma rehavetine düşmüşsünüzdür illaki! Kendilerine laf anlatamazsınız. Siz bir şey söylersiniz, karşınızdaki sizden bağımsız, alakasız şeyleri tekrar tekrar size anlatmaya çalışır. Ne yazık ki o girdiğiniz tartışmanın bir sonu olmayacaktır. Dipsiz bir çukur gibidir ve sizi de içine çekecektir. Öyle bir kişiyle/durumla karşı karşıya kaldığınızda tek yapmanız gereken, sessizce ve sakince konuşmasını beklemek ve “tamam” diyerek konuyu kapatmak...

İşte bu ve bunun gibi sorunlar, insanların doğaya bakmamasından kaynaklanıyor. Doğaya bakmıyorlar ve evrimsel biyolojiyi, en azından temel düzeyde öğrenmiyorlar. Halbuki doğaya baktıklarında görecekler ki birçok hayvan türünde de eşcinselliği gözlemleyebiliyoruz. Aslanlarda, kuşlarda… 

Daily Mail

Bunların yanlış olmadığını, doğanın bir parçası olduğunu kabul etmek, zor olmasa gerek; fakat şöyle de bir şey var: Eşcinselliğe karşı olan (homofobik) insanların, hepsi olmasa bile muhtemel bir kesimi, doğadaki bu eşcinselliği gösterdiğinizde “e ama onlar hayvan, biz insanız!” diyeceklerdir. Zekası sebebiyle insanı diğer canlıların en tepesine konumlandıran insanlarla herhangi bir tartışma içerisine girmek, boşa kürek çekmektir! Bunu sakın denemeyin! 

İnsanın diğer canlılardan üstün olup olmadığını tartıştığım yazıma da buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.