Neden İngilizce Konuşamıyoruz? 4 Maddede Öne Çıkan Sorunlar Ve Çözümleri
Birçok insanımızın temel problemi belki de İngilizce konuşamamaktır.
Bunun bir sorun olduğunu bildiğimiz halde, neden konuşamıyoruz? Senelerce
ilkokul eğitimimizde İngilizce dersi almamıza rağmen, niye hala yeterli düzeye
gelemiyoruz ve yabancılarla iletişime geçemiyoruz? Bu durumu gözlemleyen ve bir
süre yaşayan biri olarak, üzerinde düşündüm ve okumalar yaptım. Belli başlı durumlar
gözüme çarptı ve bunları size aktarmak istedim.
1-) Yeteri Kadar Okuma Yapmıyoruz
Biliyorsunuz ki, her dilin aksanı ve grameri farklıdır.
Bizim aksanımız bize özgü olduğu için, İngilizce kelimeleri okumakta güçlük
çekebiliyoruz. Aslında bunu her milletten insan yaşıyor lakin bizim bir
farkımız var, okuma yapmıyoruz! İngilizce yazılara vakit ayırıp okumadığımız
için, aksanını oturtamıyoruz ve farklı farklı kelimelerle karşılaştığımızda
okumakta ciddi güçlük çekiyoruz. Okuyamadığımız içinde “olmuyor” diyor ve
bırakıyoruz.
Anlamadığımız halde İngilizce
yazılar okursak şayet, belli bir süre içerisinde kulağımız bu kelimelere aşina
olmaya başlayacaktır ve bu telaffuzumuza olumlu yönde etki edecektir. Eğer İngilizce
öğrenmek istiyorsanız, kelime ezberlemeden önce kelimelerin nasıl okunduğunu
öğrenmelisiniz. Anlamadığınız halde İngilizce metinler okumak (yanlış ve zor
okusanız bile) bir süre sonra beyninizde yeni sinapsların oluşmasını
sağlayacaktır. Bu sinapslar sayesinde bir dahaki okumanızda algınız
genişleyecek ve otomatik olarak kelimeleri doğru telaffuz etmeye
başlayacaksınız. Bunu bir deneyin derim…
2-) Yeterli Düzeyde İngilizce Konuşma Dinlemiyoruz
Bir diğer sorun ise, İngilizce konuşmayı dinleyerek
öğrenmeye çalışmak yerine, dil öğretici kitaplardan öğrenmeye çalışmamızdır. Şunu unutmayın, dil bir ders değil bir
iletişim biçimidir! Bebekler konuşmayı öğrenmek için kitaplara başvurmazlar,
yakınlarındaki insanlarla sürekli iletişim halindedirler ve onları dinlerler,
jest ve mimiklerini okurlar… Bu onları duydukları kelimelere aşina hale getirir
ve konuşan ebeveynlerinin jest ve mimik hareketlerini konuştukları sözcüklerle
birleştirirler ve bu şekilde yavaş yavaş öğrenmeye, anlamaya başlarlar.
Eğer biraz gözlem yaptıysanız, bebeklerin konuşmaya
başlamadan önce anlamaya başladığını görürsünüz. İlk etapta ebeveynlerinin ne
söylediklerini anlarlar ve tepkiler verirler. Bundan sonra ise süreç içerisinde
yavaş yavaş konuşmaya başlarlar. Yani altın kuralımız, konuşmadan önce anlamak
çok önemlidir! Eğer “anlıyorum ama konuşamıyorum” diyen biriyseniz, sürecin
yarısını tamamlamışsınız demektir ve biraz daha istek ve gayretinizle bu süreci
tamamlayabilirsiniz.
3-) Kusursuz Konuşamadığımız Sürece Konuşmama Hastalığı
Cem Yılmaz’ın da dediği gibi, mükemmel konuşamadığı sürece
konuşmama hastalığı! Bu hastalık birçok insanda mevcut. Sıfırdan bir dil
öğreniyor ve bu dili aksanıyla, grameriyle, kelime haznesiyle tamamen oturmuş
olarak bir anda pat diye ortaya koymak istiyor. Ne yazık ki bu imkansız! Eğer pratik
yapmaz iseniz, defalarca yanlış konuşmaz iseniz dilinizi geliştirmeniz pek
mümkün değil. Yanlış konuşacaksınız ki, doğrusunu kavramaya başlayacaksınız.
Diğer ülkelerin insanlarına baktığımız zaman, birçoğu İngilizceyi
yalap şalap konuşuyor fakat konuşuyor. Öğrenme aşamasında ve bu süreci
desteklemek için KONUŞUYOR! Biliyor ki eğer konuşmazsa, o dil gelişmeyecek. Önüne
dil kitaplarını yığıp, grameri cartı curtu vs. öğrenmek size hiçbir şey
öğretmiyor. Birkaç on bin yıl geriye dönüp baktığımızda insanlar iletişim
kurabiliyordu, lakin iletişim kurarken herhangi bir kitaba vs. başvurmuyordu. Geçmişten
ders çıkartmak tam da budur işte!
4-) Etrafımda Konuşacak Kimse Yok
Birçoğumuzun etrafında İngilizce bilmeyen, bilse de
konuşmaya cesaret edemeyen insanlar mevcut. Bu insanlarla konuşmak istediğiniz
zaman reddediliyor olabilirsiniz. Peki bu durumda ne yapacağız? Evet, kendi
kendimize konuşacağız. Kendimize İngilizce sorular sorup kendimiz cevaplamaya
çalışacağız. Defalarca tıkanacağız, doğru kelimeyi bulamayacağız ve tekrar
deneyeceğiz. Konuşabildiğimiz zamanda bir özgüven dolacak içimize, işte burası
çokomelli. O özgüveni hissettiğiniz zaman her şey daha farklı olacak! Cümleler kurabilmek,
kurduğunuz cümleleri anlayabilmek sizi motive edecek. Hele bir de konuşacak
insan bulursanız ve yardırırsanız (yanlış ve eksik konuşsanız bile) bu sizi
ciddi anlamda geliştirecek. Küçük küçük pratikler büyük gelişmeler gösterecek
bundan emin olun.
EricGreid |
Size tavsiyem merdivenleri adım adım çıkın, bir anda büyük
değişimler ve gelişimler beklemeyin. Yerine gidip 24 saat o dile maruz
kalmadığınız sürece, 3 ayda yada 6 ayda dil öğrenmek kolay değildir. Bu kadar
yükü yüklenmeyin ve adım adım, sindire sindire öğrenin ve öğrenme aşamasının
keyfini çıkartın.
Hatalı konuşmanın keyfini çıkarın, çünkü öğrendiğiniz zaman
bir daha hata yapamayacaksınız…
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.