Günümüzde Doğal Seçilim İşliyor Mu?
Birçoğunuzun bu konuyu düşündüğüne neredeyse eminim.
Bildiğiniz gibi, birkaç asırdır sanayi devriminin de gelişmesiyle birlikte,
insanlar geçen yıllar boyunca medeniyetler inşa etti. Kendilerini doğal
ortamdan çekip, adeta kendilerine özgü bir medeniyet kurdular. Rezidanslar,
gökdelenler, alışveriş merkezleri… Bunları kendi yararına inşa eden insan,
aslında doğaya müdahale eden tek hayvan türü oldu. İnsanı farklı yapan bir
şeyler vardı. Bu konuya ilerleyen yazılarımızda değineceğiz.
“İnsan kendi medeniyetini kurmuş olabilir, bunun doğal
seçilime ne etkisi var?” diye sorabilirsiniz, çok normal. İnsan kendisine bu
medeniyeti kurdu kurmasına ama, medeniyeti kurarken yanında birçok canlının doğal
ortamını da elinden almış oldu. Canlıların kendi doğal ortamlarına el
uzatmamız, bir yerde onları elbette bizim elimize düşürmektedir. Bu sebeple,
dünyada birçok hayvanat bahçesi bulunuyor. Doğadan alınan hayvanlar, kafesler
ardında tutuluyor maalesef.
Hal böyle iken,sizce de doğal seçilim işliyor mudur
dersiniz? Elbette işliyor lakin, bundan asırlar önceki kadar yoğun işleyemiyor.
Bunun sebebi, hayvan avcılığı, hayvanların alıkonulması, doğal ortamların yok
edilmesi… gibi etkenlerdir. Bir düşünün, kırk bireyden oluşan bir geyik popülasyonu
var. Bu popülasyonda on tane avantajlı birey var. Bu popülasyon bir gün ormanda
gezinirken, avcılar tarafından bu on avantajlı bireyin beş tanesi vuruluyor
olsun (Bu aslına bakarsanız genetik sürüklenmedir, lakin burada vurgulamak
istediğimiz, bu avların aşırı yoğun olması sebebi ile, hayvanların evriminin
tamamen şansa bırakılıyor olmasıdır. Genetik sürüklenme yazımızı buradan okuyabilirsiniz). Popülasyon içerisindeki beş avantajlı birey, herhangi bir doğal
seçilim baskısına maruz kalmadan ölmüştür. Onu avlamaya gelen avcılar, doğa
tarafından oluşturulan bir baskı değil, birnevi şans faktörüdür. Avcıların o an
oraya gelmesi ve o geyiklerin o an orada bulunması, tamamen tesadüftür. Bunun
seçilimle herhangi bir bağlantısı yoktur. Eğer ki, “hızlı koşan avantajlı
konumdadır vs. bir etken olamaz mı?” diye soracak olursanız, hayır, hızlı
koşmanın yada herhangi bir genetik özelliğin baskın olması, o canlıyı
kurtaramaz. Çünkü avcılar onları silahla öldürmüşlerdir. Doğada böyle bir şey
mümkün değildir. Doğada silah bulunmamaktadır.
AA |
Vermek istediğim bir diğer örnek ise, insan türüne ait bir
örnek. Baktığımız zaman, doğada yaşayan ve medeniyetlerden neredeyse tamamen
izole olmuş çok az insan topluluğu mevcuttur. Bunun dışında insanlığın belki de
%95’i artık kendi kurduğu medeniyetlerde yaşamaktadır. Bu %95’lik kısmı baz
alarak konuşmak istiyorum. Düşünsenize, barındığınız bir ev, acıktığınız zaman
gidip para ile yiyecek satın alabildiğiniz süper marketler, evinizi ısıtmanız
için doğalgaz imkanları… Bu faktörler üzerinde hiç düşündünüz mü? Sizce bu
kolaylıklar doğada da var mıdır? Elbette yoktur, doğada hayatta kalma savaşı
vardır, lakin insan kendisini bu savaştan soyutlamayı/çekmeyi başarmıştır.
Kendi imkanlarını kendisi yaratmış, bu sebeple doğaya karşı koymayı başarmıştır.
Şuan bakacak olursak, doğal seçilimin işlediği herhangi bir insan grubu görmek,
gerçekten zordur. Çünkü doğal seçilim baskısının oluşabilmesi için, herhangi
bir doğal ortamda yaşamak zorunda değiliz. İstediğimiz imkanlar bize bir
telefon kadar uzak artık. Bu sebeple, hiçbir şekilde doğal seçilim bizim
üzerimize işlememektedir. Peki, bu hep böyle mi gidecek? Pek sanmıyoruz, doğa
bir şekilde kendisini yenilemeyi biliyor. Biz olduğumuz zaman belki kendisini
biraz daha geç yeniliyor ama biz de sonsuza kadar burada duracağımızı
sanmıyoruz. Homo Sapiens olarak, elbet bizim de bir gün Homo Neanderthalensis
gibi soyumuz tükenecektir. Belki de, bizden evrimleşecek olan insan türü, bizim
kadar doğaya zarar vermeyecek. Tabii bizden farklı bir türün evrimleşmesine
yetecek kadar zamanımız olursa…
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.