Evrimin Mekanizmaları: Cinsel Seçilim
Sırada bir diğer evrim mekanizması olan cinsel seçilim var. Cinsel
seçilimi kısaca tanımlayacak olursak, tür içinde belirli özellikleri gösteren
dişinin/erkeğin, diğer bireylerce seçilme sıklığıdır diyebiliriz.
Bildiğiniz gibi, canlıların taşıdığı genler o canlıların
fiziksel özelliklerine doğrudan etkendir. Herhangi bir tür içerisinde eğer belli
bir özellik veya görünüm, dişiler/erkekler tarafından tercih ediliyor ise, o
dış görünüş muhtemelen popülasyon içerisinde yaygın hale gelecektir. Bunun sebebi,
tür içinde istenilen özellikleri taşıyan canlılar, karşı cins ile
çiftleşebileceği için bu özellik/gen popülasyonda hızla yayılacaktır. İstenilen
özellikleri taşımayan bireyler ise, eş bulmakta zorlanacak ve genlerini bir
sonraki nesle aktarmakta güçlük çekecektir. Bunun sonucunda ise, nesiller
geçtikçe tercih edilmeyen bireyler/genler popülasyondan silinmeye yada
popülasyon içerisinde nadir görülmeye başlayacaktır.
Buna verebileceğimiz en güzel örnek, tavus kuşlarıdır. Bildiğiniz
gibi erkek tavus kuşlarının kuyrukları çok renkli ve şaşalıdır. Bu, onların
dişileri etkilemeleri için, ellerinde bulunan en büyük silahtır diyebiliriz. Büyük
kuyrukları sayesinde dişileri kendilerine çekip, onlarla çiftleşebilir ve
genlerini bir sonraki nesle aktarabilirler. Bunun o popülasyona getirisi ise, tercih
edilen gösterişli kuyruk popülasyon içerisinde yaygınlaşmaya başlar ve diğer
bireyler de atalarının kuyrukları gibi hoş ve güzel görünümlü kuyruklara sahip
olurlar.
Lakin bu duruma bir başka yönden bakmamız mümkündür. Eğer ki
tavus kuşu popülasyonu avcı baskısı altında kalır ise, işte o zaman denge
bozulabilir ve işler tersine dönebilir. Bir hayal edin, 100 bireyden oluşan bir
tavus kuşu popülasyonu, avcılar tarafından saldırıya uğruyor. Av olacak ilk
bireyler sizce hangileridir? Tabi ki, büyük ve gösterişli kuyruğa sahip
olanlardır. Bunun sebebi, renklerinden ve boyutundan ötürü ne kadar karşı cins
için çekici bir etken ise, avcılar tarafından da aynı şekilde dikkat çekici bir
hal alır. Durum böyle iken, o tavus kuşlarının o kadar devasa bir kuyruk ile
avlarından kaçmaları, açıkçası pek de mümkün değildir. Şimdi bakacak olursak,
avantajlı konumda olan bireyler, gösterişli kuyruklara sahip olanlardı. Çünkü eş
bulmada daha az enerji harcıyorlar ve rahatlıkla üreyebiliyorlardı. Lakin seçilim
baskısı başka yönde geliştiği zaman, avantajlı konumda olan bireyler, bir anda
dezavantajlı konuma düştüler. Buradan anlayabileceğiniz gibi, doğada sabit bir
avantajlı konum yoktur, ortam sürekli değişme ihtimaliyle yüz yüzedir ve doğal
seçilim baskısının hangi genleri avantajlı konumda sayacağı, çoğu zaman
öngörülemezdir.
Cinsel seçilim, sadece kuyruk güzelliğiyle yada fiziksel
özelliklerin çekiciliği ile belirlenmez. Cinsel seçilimin bir alt türü olan “İnstraseksüel
Seçilim”, bireylerin çiftleşmek için tutuştuğu kavgalardır. Popülasyon içerisinde
bulunan canlılar, çiftleşebilmek için çoğu zaman karşılarında bir rakip
bulurlar. Aynı dişi ile çiftleşmek isteyen bir veya birden fazla hemcins ile
rekabet etmek durumundadırlar. İşte intraseksüel seçilim de burada devreye
girmektedir. Örneğin geyikler, bir dişiyle çiftleşebilmek için, vücutlarında
güzel görünen yerlerden daha fazlasına ihtiyaçları vardır. Boynuzlar… Bir erkek
geyiğin boynuzları ne kadar güçlü ise, o erkek cinsel seçilimde avantajlı bir
konumda olur. Çünkü kendisine öldürmek uğruna saldıran rakiplerini bu şekilde
bertaraf edebilir.
Bir diğer örneğimiz deniz filleridir. Deniz filleri, genelde
haremi olan canlı türüdür. Bir erkek deniz fili vardır ve onun haremi bulunur. Bu
haremde yaklaşık 30-40 tane dişi deniz fili bulunur. Erkek, haremini korumak
için kendisine baş kaldıran deniz filleriyle, ölümüne mücadeleye girer. Çarpışmaları
çok sert geçen bu hayvanlardan biri pes edene kadar, kavga devam eder. Eğer ki
iki tarafta pes etmez ise, harem sahibi veya hareme saldıran deniz fili ölene
kadar, vuruşmaya, birbirlerine sert darbeler indirmeye devam ederler. Bunun sonucunda
ya harem sahibi kazanır ve hareminde bulunan onlarca dişi deniz filiyle
çiftleşme şansını elinde tutar yada hareme saldıran deniz fili kazanır ve bunun
sonucunda onlarca dişiyle çiftleşme şansını elde eder.
Wideopenspaces |
Yazımızın başından beri, hep dişilerin erkekleri seçtiğini ve erkeklerin seçilmek için daha fazla enerji harcadığından bahsettik. Lakin bu durum, her tür için birebir bu şekilde değildir. Bir istisnasından bahsetmek istiyorum.
Aslına bakarsanız Phalaropus sp. türü kuşlarda işler biraz
tersine dönmüştür. Bu kuşların dişi bireyleri, erkek bireyleri etkilemeye
çalışırlar. Bunu kimi zaman, ötüşleriyle yapmaya çalışırken, kimi zaman da
dişiler arası rekabete girerek başarmaya çalışırlar. Eğer iki dişi kuş, aynı
erkek kuşu etkilemeye çalışır ise, dişiler arasında bir rekabet oluşur ve
dişiler birbirleriyle kavga etmeye başlarlar. Caydıran dişi kuş, bu şekilde
erkekle çiftleşme şansını elde eder.
Doğadaki baskılar altında hayatta kalan ve üremeyi başaran
canlılar, bir şekilde avantajlı konumdadırlar!
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.