Gelecek Senaryosu: Bin Yıl Sonra Tüm Dünya Aynı Dili Konuşur mu?
Bu aralar gelecekle ilgili fazlasıyla teoriler üretiyorum. Günümüz
dünyasını temel alarak düşünmeye başladığımda, kafamda belli başlı düşünceler
oluşuyor. Bunlardan bir tanesi de, gelecekte tüm dünyanın aynı dili konuşuyor
olması. Bin yıl, aslında gerçekten uzun bir süre diyebilirim. Özellikle bugün
bilimin ve teknolojinin birkaç senede aldığı mesafeyi düşündüğümüzde, o zamana
kadar inanıyorum ki Ay’a merdiven bile dayarız biz!
Biliyorsunuz ki evrensel dil İngilizce… Bir Almanya
başbakanı ile Rusya başkanının iletişime geçmesi gerekirse şayet, iki tarafta İngilizce
konuşmak zorundadır. Çünkü İngilizce tüm dünyada kabul görülmüş bir dildir.
Örneğin
Çin tüm dünyaya bir açıklama yapması halinde, açıklamasını hem Çince yapacaktır
hem de İngilizce… Çünkü diğer devletlerin Çince bilen tercümanları olmayabilir
lakin İngilizce bile tercümanları muhtemelen vardır.
Ayrıca bilimin dili de İngilizce olarak kabul edilebilir. Birçok
güvenilir kaynak İngilizce olarak basılır ve yayınlanır. Bilimsel bir keşif
yapıldığı vakit, dünyaya İngilizce olarak duyurulur. İngilizcenin neden tüm
dünya devletleri tarafından kabul görüldüğü konusuna girmeyeceğim. Bir şekilde
kabul görmüştür… Benim değinmek istediğim nokta: Gelecek! Gelecekte nasıl
olacak, evet şuan devletler birbirleriyle iletişim kurabilmek için bir şekilde
tercümanlarla idare ediyorlar. Peki; bin yıl sonra hala tercümanlara ihtiyaç
olacak mı? Şuan bile İngilizce hakim dil iken (en azından politikacılar/devlet
adamları tarafından vs.) bin yıl sonra tüm dünyanın tek bir dili konuşma ihtimali
var mı?
Bana öyle geliyor ki, bilimin belki de son bir asırda kat
ettiği mesafeye bakacak olursak, ayrıca bu mesafenin her geçen gün daha hızlı
ilerlediğini göz önünde bulundurursak, muhtemelen bin yıl sonra tüm dünya aynı
dili konuşacak! Şu son yirmi yılda bile teknolojideki gelişmemize bakacak
olursak; ilerleyen zamanlarda yapabileceklerimizi ve kapasitemizi düşündüğümde,
inanıyorum ki tüm dünya bir araya gelecek ve daha büyük hedeflerin peşine
düşecek. (Belki de Samanyolu galaksisinden çıkıp Andromeda galaksisine yolculuk
yapmak için hazırlık yapacaklar, kim bilir!)
İlerleyen süreçte hedeflerin daha
büyük olması sebebiyle; maddi kaynakların birleştirilmesi gerekebilir ve tek
yumruk olmak için devletler birleşebilir. Belki tüm dünya tek bir devlet olur,
emin değilim!
Ayrıca şuan bile baktığımızda refah seviyesi en azından orta
olan bir ülkede halk, teknoloji sayesinde bilimle iç içe oluyor. Kendisi araştırıp
okuyan ve öğrenen insanlar, global olan dili (İngilizce) öğrenme gereksinimi
duyuyorlar. Bir de o zamanın insanlarını düşünecek olursak, muhtemelen halkın
en azından %70’i bilimle iç içe olacaktır diyebilirim. Bilimin bu kadar yaygınlaşması
hasebiyle imkanlar artacak ve halkta kendi çapında bilime bir şeyler katacak. Tabii
ki burada önemli olan, halkın büyük bir çoğunluğunun bilime destek vermesi ve
bilim yapması!
Az önce de söylediğim gibi, belli bir ortak dil olacak ve bilim
yapmak için insanların o ortak dili öğrenmesi gerekecek. Bilim yapan insanların
artması sebebiyle, dili öğrenen insanların sayısı katlanarak artacak. Bunun yanında,
her geçen nesil bir önceki nesilden daha bilgili olacağı için, imkanları da bir
o kadar fazla olacak. Sonradan gelen nesillere aileleri bilimin ortak dilini
öğretecek. Her geçen nesil sonunda, bilim ortak dili olarak belirlenen dil
yaygınlaştıkça yaygınlaşacak. Bundan sonra nesiller, hayata ilk adımlarını attıklarında
muhtemelen iki veya üç dil biliyor olacaklar. Kendi bölgesel dilleri, ortak dil
ve bir tane de keyfi olarak öğrenilmiş dil (belki de ölü dil).
Sadece tek bir dil mi konuşulacak diye düşünüyorum ve
muhtemelen hayır! Bilim alanında dil tek bir ele geçebilirken belki teknoloji
alanında bambaşka bir dile geçebilir. Farklı devletlerin ilerleme kat etmesi sebebiyle
de birden fazla dilin öğrenilmesi gerekebilir.
Bilimin ve teknolojinin merkezi olan ülkeler muhtemelen o
dönemde korkunç bir gelişme göstermiş olacaklar. Bu sebeple turistik anlamda da
insanların ilgisini çekecek ve o ülke, dışarıdan birçok turist çekecek. Gelen turistler
de muhtemelen o ülkenin dilini biliyor olacak. Yani sırf bilim yapan insanların
o dili öğrenmesi söz konusu olmayacak! Bir ülke bilim veya teknolojide veya her
ikisinde, diğer ülkelere nazaran daha fazla ilerleme kat etmişse, o ülke ve o
ülkenin dili diğer ülkeler ve insanları tarafından odak noktası olacaktır. Bu
duruma bir taşla belki de dört beş kuş diyebiliriz…
Bilimin ve teknolojinin önemini bu şekilde anlayabiliriz.
Dünya, insanları kökten değiştirebilecek olan bu iki eksen etrafında dönecek…
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.