Bilgeyle Sohbetler
+Niye
konuşmuyorsun?
-Konuşuyorum.
+Nasıl
yani? Ben duymuyorum.
+Kiminle
konuşuyorsun?
+Ne
konuşuyorsun?
-Bilmem.
+İnsan iç sesiyle ne konuştuğunu bilmez mi hiç?
-İnsan pekçok şeyi bilmez, sadece bildiğini
sanır.
+Ama bunu bilmeli! Kendiyle konuşan nasıl olur da ne konuştuğunu bilmez?
-Nasıl bilmediğimi bilseydim, belki bilirdim.
+Bilmediğin halde niye konuşuyorsun o zaman?
-Bütün insanlar bilmediği halde konuşmuyor mu?
+Bilmeden konuştuklarını nerden biliyorsun?
-Bilmiyorum.
+O halde şimdi sen de bilmeden konuşmuş olmadın mı?
-Tüm insanlar gibi.
+İnsanların hepsi mi bilmeden konuşuyor?
-"Bilen konuşmuyor, konuşan
bilmiyor" demiş Lao Tzu.
+O zaman, biliyorsak susmak mı gerek?
-Konuşmak gerek.
+Ama bilen konuşmuyor dedin.
-Bilen konuşmuyor, ama konuşmalı.
+Niye konuşmuyor?
-Bilen için konuşmak zor.
+Konuşmak neden zor olsun ki?
-Bilen için öğrenememek zor da ondan.
+Nasıl yani?
-Konuşmak öğretmez. Öğrenmek için dinlemek lazım.
+Ama konuşan bilmiyordu hani! Neye yarar o zaman bilmeyeni dinlemek?
-Konuşanın bilmediğini bilmeye yarar.
+Birinin bilmediğini bilmek, bize ne katar?
-Bizim de bilmiyor olabileceğimizin farkına vardırır.
+Bilmiyor olabileceğimizi bilmek ne işimize
yarar?
-Konuşmaya başlamadan, bilmiyor
olabileceğimizi düşünmemize yarar.
+Demek o yüzden bilen için konuşmak zor.
-Konuşmak cesaret ister. Bilen kişi korkaktır.
+Neyden korkar?
-Bilgisizliğin karanlığından.
+Karanlıktan kurtulmak için ne yapmalı?
-Bilgiyle aydınlanmak gerek.
+Bilgi nasıl bulunur?
-Dinliyerek. Konuşanı, konuşmayanı, kendini, evreni, sesi, sessizliği
dinleyerek...
Yorumlar
Yorum Gönder
Kıymetli yorumlarınız bizim için önemlidir. Bize ulaştırdığınız her öneri ve görüşü, eleştiriyi dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.